Önce, başroldeki Levent Ülgen'den söz etmeliyim.
Oyuncuların ürün gamlarını kısıtlamayı sevmem ama Levent Ülgen sanki komik aile dizileri için özel olarak imal edilmiş gibi duruyor.
Belli ki 'Hulusi', Levent Ülgen'in oyunculuk rafındaki en parlak ödüllerden biri olacak.
Bir de 'Hulusi'nin kardeşi 'Şinasi'yi oynayan Emre Karayel'e hayran oldum. Sizi bilmem ama ben bu karakterde onu Zihni Göktay'ın gençliğine fena halde benzettim. Dizinin genç oyuncuları ise önümüzdeki günlerde bu köşeyi fazlasıyla meşgul edeceğe benziyor.
'Kocaman Ailem'deki bir sahne ise şu mübarek günlerde adeta ruhumu çitileyip pirüpak eyledi... Yakın çevresi tarafından son derece pinti biri olarak tanınan holding sahibi 'Hulusi', ailesine "Bu akşam dışarıda iftar yapacağız" deyince herkes şoke oldu.
Çünkü aşırı tutumluluğu yüzünden sahuru sadece çorbayla geçiren, koca konağın temizliğini kardeşi ve onun karısına yaptıran, benzin harcamamak için şirket aracını kendi makam otomobili ile çeken 'Hulusi'nin 'dışarıda yemek' teklifi inanılacak gibi değildi. Ailenin bulunduğu otomobil, Boğaz kenarında bir parkın yakınlarında durdu.
'Hulusi'yi takip eden aile üyeleri, bir iftar çadırının önünde kuyruğa girdiğini görünce ikinci bir şok yaşadılar. Hatta gelin, kuyrukta baygınlık geçirdi. Hepimiz, 'Bu kadar da pintilik olmaz' diye düşünürken, iftarın sonunda yaşlı bir adam 'Hulusi'nin yanına yaklaşıp, "Hulusi Bey, bu iftarı sizin verdiğinizi öğrendim. Kendim ve torunum adına size teşekkür etmek istedim" deyince içime nasıl bir mutluluk ve huzur yayıldı anlatamam.
'Kocaman Ailem', 'sahalarda görmek istediğimiz çok güzel bir hareket' ile başladı. Haydi yolunuz açık olsun...