Cuma günü Atv yöneticileri ve yapımcı şirket Bozdağ Film'in ekibiyle birlikte Kuruluş: Osman ve yeni dizi Destan'ın tek kelime ile 'muazzam' platosunu yeniden ziyaret etme olanağı buldum. Ben inşa edilen kaleleri, obaları, sarayları hayranlık ve şaşkınlıkla izlerken yapımcı dostum Mehmet Bozdağ sordu: "Nasıl buldun Yüksel ağabey?" İçimden geleni söylemekte tereddüt etmedim: "İyi ki maskem var, yoksa ağzımın bir karış açık kaldığını görecektiniz..."
Eskiden Shogun'u, Hanedan'ı filan izlerken "Nasıl çekiyorlar bu dizileri? Nasıl yapıyorlar bu kadar dekoru, kostümü?" diye gıptayla sorardım kendime. Şimdi BBC'ye, NBC'ye ve dahi cümlesine nal toplatacak dev bir film platosunun üzerinde yürüyordum tüylerim her köşeyi döndüğümde biraz daha ürpererek...
Bu kocaman platoya her gün 1000 kişi girip çıkıyor. 250 kişilik sanat ekibi 24 saat boyunca sürekli üretim yapıyor. Kuruluş için ayrı, Destan için ayrı inşaat var. Hele Destan için bir saray inşa...