İstanbul olarak toplu ulaşım kazalarında bu alandaki tüm
rekorların sahibi Kalküta'yı geride bırakmak üzereyiz. Gün geçmiyor
ki İstanbul'da bir belediye otobüsü ya da metrobüs kazaya
uğramasın.
Bu iş artık sorumsuzluğuyla nam salan İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin inisiyatifinden kurtarılıp tamamen Ulaştırma
Bakanlığı'nın sorumluluğuna geçmeli.
Ben de zaman zaman belediye otobüslerine biniyorum. Gözlemlediğim
kadarıyla hem araçlar teknik açıdan bakımsız hem de şoförler
psikolojik yönden son derece zorlanıyorlar. Bu durum da kaza
riskini arttırıyor doğal olarak. Buna bir de kilitlenen trafik ve
şoförlerin ekonomik durumunun giderek kötüleşmesinin getirdiği
stres yükü eklenince vaziyet daha da vahim hale geliyor. Düşünün,
aylardır Saraçhane'de eylem yapıp belediyeden birikmiş alacaklarını
tahsil etmeye çalışan halk otobüsü şoförleri kendilerini nasıl
işlerine versin?
Teknik ve ekonomik iyileştirmelerin yanında şehir içindeki toplu
ulaşımda görevli tüm sürücülere psikolojik...