Gezi olaylarında buradaydılar. AKM'nin önünden ağızları zevkten köpürerek "Türkiye'de devrim oluyor" diye yayın yaptılar. 15 Temmuz'da yine hevesliydiler. Kursaklarında kaldı.
Darbe yaptığı için içeri atılan vatan hainlerinin her mahkemesini takip edip "Türkiye'de demokrasi askıda" diye dünyaya haber geçtiler. Almanya'da kendisine gazeteci süsü veren hainlerin peşinden kameramikrofon koşturup, sesleri oldular. Her fırsatta "Basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü" diye yaygara kopartıp Türkiye'yi haksız yere hedefe koydular.
Kimler mi? ABD medyası... O medya iki gündür sus pus. Sanki
Pensilvanya'daki bir FETÖ'cü artığı tarafından yumruklanan kişi
gazeteci değil. Sanki Türkiye'nin önde gelen haber kanallarından
birinin New York Temsilcisi değil. Ve üstelik... Elindeki
mikrofonun, cebindeki kartvizitin üzerinde ABD şirketi CNN'in
logosu yok...
Yahu insan hiç olmazsa dövülerek susturulmaya çalışılan gazeteci
Yunus Paksoy'un CNN Türk çalışanı olmasından azıcık utanır da,
yalandan bile olsa bir...