Geçen hafta pırıl pırıl, güzeller güzeli bir polis kızımızı,
Şeyda Yılmaz'ı şehit verdik. Gözaltındaki bir hırsız, karakol
önünde ele geçirdiği beylik tabancasıyla Şeyda'yı hayattan
koparttı.
O katilin tam 26 suç kaydı vardı. Hırsızlık, gasp, yağma, çocuk
tacizi ve başka ne varsa... Yine hırsızlık yapmış, bir motosiklet
çalmış, 27'nci defa tutuklanmıştı.
Peki 26 kez suç işleyen birinin aramızda işi ne? Belli ki bu adam
suç işlemeyi, çalmayı, çırpmayı, hayata kastetmeyi bir "yaşam
biçimi" haline getirmiş. Böyle bir kişi 26 kez insanların arasına
salınır mı?
Önerim şu: Hani her trafik suçu, ehliyetlere puan olarak işleniyor,
puan limiti dolduğunda ehliyet geri alınıyor ya, sabıkalar da nüfus
cüzdanlarına işlensin. 100 puan limitini dolduran (Diyelim ki 5
suça tekabül ediyor) kişinin nüfus kağıdı geri alınsın. Toplumdan
tecrit edilsin. Hiçbir kamu hizmetinden yararlanamasın. Vatandaşlık
haklarını kaybetsin.
Daha iyi bir çözümü olan var mı?
Yunus Emre diye katil olur mu?
"Aldırma Yaradan vardır
Sanma ki zalimin ettiği kârdır
Mazlumun ahı indirir şâhı
Her şeyin bir vakti vardır..."
Böyle demiş Yunus Emre bir...