Okurlarımla gurur duyuyorum. Çünkü sadece olumsuz eleştiri için
klavye başına geçmiyorlar. Gerektiğinde, hak edene takdir ve
teşekkürlerini de esirgemiyorlar. Okurumuz Mehmet Fatih Yavuz da
öyle yapmış. Ekranda karşısına çıkan güzellikleri ve duyduğu minnet
hislerini paylaşmış:
"Merhaba Yüksel Bey, sizin vasıtanızla teşekkür etmek için bu
yazıyı yazıyorum. Türkiye'de yaşanan olaylar karşısında göstermiş
olduğunuz hassasiyet bizim hislerimize de tercüman olmakta. O
yüzden ilk olarak size teşekkür ediyorum. Ormanlarımız yanıyor,
içimiz yanıyor, yangınla canlarını hiçe sayarak mücadele eden
kahramanlarımıza teşekkür ediyorum.
Diğer bir konu: Karşılaştığım gençlerde çok fazla yabancı kelime
kullanıldığına şahit olmaya başladım. Belki hedef kitleleri bu
gençler olduğu için kola firmaları reklamlarını 'Okey mi? Yes ve
no' gibi kelimeler üzerine kurmuş durumda. Benim anlamadığım, RTÜK
bu reklamların yayınlanmasına nasıl izin veriyor? Yabancı
turistlerle anlaşmak için kullanılan 'Tarzanca' korkarım ki yakın
bir gelecekte resmi dilimiz olacak. Bunun en çarpıcı örneğini
Masterchef programında görmek mümkün. Genç şef adayları sürekli
'Yes şef' demekte. Neyse ki Mehmet Şef buna...