Bizim mafyatik kahramanların (!) hayatı ise kaldığı yerden devam
ediyor.
Soran yok, soruşturan yok.
Sanki o ölenler ağaç kovuğundan çıkmış...
"Peki sana ne kardeşim?" diyeceksiniz. Cevabım net: Eğer ekranlarda
ölümü bu kadar ucuzlatırsanız, ucuz ölümler ülkesi olmaktan
kurtulamazsınız.
Bakın gençler, sevgili çocuklar, izlediklerinize asla inanmayın. O
uyuşturucu depolarının önünde, ya da mafya babasının evinin
kapısında tek kurşunla öldürülen 'hayat figüranları' var ya, hah
işte onlar da birer can aslında.
Onların anaları da arkalarından gözyaşı döker, ağıt yakar. Onların
da gözü yaşlı dul eşleri, akşam olup da "Babam nerede anne?" diye
soran bebelerine bakıp, yutkunurlar.
Onların da yarım kalmış hayalleri vardır...