Nasıl üzgün ve öfkeliyim anlatamam. Kendi siyasi düşünce ve
ideolojileri uğruna, ölen insanların arkasından sövenlerin bu kadar
çoğaldığına başka hiçbir dönemde şahit olmamıştım.
Hıncal Uluç, Engin Ardıç ve son olarak da Mehmet Barlas'ın ardından
sosyal medyada yapılan ahlaksız ve insafsız yorumlar beni gelecek
adına kaygılandırdı. "Biz ne zaman bu hale geldik?" demekten çoktan
vazgeçmiştim zaten. Özellikle denetimsizlik yüzünden, bu rezil
paylaşımların yer aldığı sosyal medya, uzun bir süredir
kanalizasyona dönüşmüştü çünkü. Burada tekrarlamaktan imtina
ettiğim öyle çirkin yorumlar, küfürler, hakaretler gördüm ki adeta
gözlerim kanadı.
Yahu eskiden mahallemizde hiç tanımadığımız biri bile ölse, üç gün
evimizde televizyon açılmazdı. Neden? Onun hatırasına, geride
bıraktıklarına, ruhuna saygı için... O gazetecilerin fikirlerine,
yorumlarına katılmayabilirsiniz. Hatta taban tabana zıt
olabilirsiniz. Ama bu dünyadan ölüp gittiklerine göre, onları
yargılamak artık sadece Allah'ın işidir. Siz kimsiniz ki ölü bir
ruhu ve onların bu dünyada bıraktığı yakınlarını bu kadar incitme
hakkını kendinizde buluyorsunuz? Siyaset bu kadar mı gözünüzü ve
vicdanınızı kararttı? Bu dünyada...