Bayram haftasında ilk kez denediğim İstanbul - İzmir Otoyolu'nun
güzelliklerini izlenim olarak bu sütunlarda sizlerle paylaşmıştım.
Yazıya okurlarımızdan büyük destek geldi. Bu harika deneyimi
yaşayan herkes, yola emeği geçenlere dua etti. Okurumuz Mustafa
Ertuğrul da onlardan biriydi:
"Merhaba, hoşgeldiniz, şeref verdiniz Yüksel Bey. Gözümüz
yollarınızı gözlemekten yorgun düştü. Sizden ricam, bu kadar uzun
süre izin kullanmayın. Bize bir yıl gibi geldi. Sanırım tüm okurlar
aynı kanıdadır.
Sizinle birlikte bir teşekkür de benden bu İstanbul- İzmir Otoyolu
için... Şimdi bende mi yandaşım? 2006 yılından beri özel aracım ile
yılda 6-7 defa gelip gidiyorum o güzergahta. İlk yıllarda 17-18
saat araç kullanıyordum İstanbul'dan Marmaris'e ulaşmak için. Öyle
tedirgin gidiyorduk ki anlatamam. Kamyonlar, TIR'lar yüzünden yol
bitmiyordu. Şimdi bir depo akaryakıt ile (Benzin) ulaşamadığım yere
şu an 100 Km. hızla giderseniz ulaşabiliyorsunuz. Artık Kartal'dan
otobana giriyorum, Aydın'da otobandan çıkıyorum. Hiç mola
vermezseniz 5 saatte Aydın'dasınız. Şimdi çevreci arkadaşlara
soruyorum: 10 saat farkta çevreye saldığımız karbon ne kadar acaba
hesaplayan var mı? Ya çektiğimiz çileler? Köprüden önce saat
21.00'de arabalı vapur kuyruğuna girip 23.30'da vapura girebilmek
mesela... Karacabey'i 5 saatte geçenler bu zamanlarda araçlarını
stop ederek mi beklediler? Sinir katsayım o kadar artıyor ki
okudukça ve duydukça... Ama beni ilgilendirmese de içtiği sigaraya
17 lira vermekten geri durmuyorlar. Velhasıl gözler hep kusur
arayan göz olunca yapacak bir şey kalmıyor.
Bu hafta televizyon yorumum yok, daha sezonu açmadım. Tekrar
hoşgeldiniz, gözümüz aydın, sağlıcakla kalın."