Yeni furya, Star'daki 'Anne' dizisi ile başladı, FOX'taki 'Dayan
Yüreğim' ile devam etti.
Her iki dizinin konusuna ve işleniş biçimine bu köşede şiddetle
itiraz ettim. Ama belli ki reyting, baldan tatlı. Anne-çocuk
dramını eksen alan, milletimizin çocuklara karşı hassasiyetini
reytinge tahvil eden, bunu yaparken de toplumsal sorumluluğunu
unutuveren 'çocuk dramı' dizilerine çarşamba akşamı Kanal D
ekranlarında bir yenisi eklendi:
'Evlat Kokusu'...
Yine annesinden kopartılan bir yavrucak...
Yine amansız bir hastalığın pençesinde kıvranan çocuk...
Ve reyting adına 'çocuk istismarının' dibine vuran acıklı bir
hikaye...
Hollanda'da yaşayan genç kadın, evlenmeye hazırlandığı
sevgilisinden hamile kalıyor.
Ama sevgilisi onu reddedip başka biriyle nişanlanıyor.
Tartışıyorlar. Adam şişeyi kırıp kadının karnına saplamaya
hazırlanırken, bizimki erken davranıp adamı öldürüyor. Çocuğunu da
içeride doğuruyor. Bu arada İstanbul'un en zengin ailelerinden
biri, ender rastlanan kan hastalığı yüzünden ölmek üzere olan
çocuğuna donör (verici) arıyor. Bu arada 'yedek parça' olarak
yaptıkları bebekleri de yaşamıyor.
Ailenin büyük annesi, nüfuzunu kullanıp mafya yoluyla yeni donör
çocuk aramaya koyuluyor. Mafya; cezaevinde doğup kadının kız
kardeşi ile eniştesine emanet edilen bebeğin kan özelliklerinin
uygun olduğu bilgisine ulaşarak, çocuğu ele geçiriyor.