Önce Merve Dizdar, Cannes'da Türkiye'ye ağzına geleni söyledi.
Sonra Melek Mosso, Power FM'in ödül töreninde sözde "Kız
kardeşlerinin" hakkını savunmak adına ülkemize saydırdı.
Biri oyuncu, biri şarkıcı. Her ikisi de, bu ülkenin vatandaşları
onları izlediği ve dinlediği için ünlü oldular, para kazandılar.
Kimse onların ne okumalarına, ne giyim kuşamlarına, ne hayat
tarzlarına müdahale etti. Zaten müdahale etmek kimin haddine? Çok
şükür ki Türkiye her kadının sahnelerde her türlü fikri
seslendirdiği, hatta ellerine tutuşturulan kağıttan devlete,
hükümete hakaret yağdırabildiği "özgür" bir ülke. Öyle olmasa bunca
şeyi nasıl söyleyebilirler ki?
Evet, bu ülkede kadın olmak zor. İtilen, kakılan, tecavüze uğrayan,
öldürülen kadınlarımız var ne yazdık ki. Ama kadınlarımız sadece
onlardan ibaret değil. Bir sanatçı da çıkıp, Hazine'nin başına
gelmeye hazırlanan, ABD'de geleceğin ekonomisti olarak görülen
"Harika Türk Kızı" Hafize...