Bir yanda orman yangınları, bir yanda koronavirüs vakalarındaki
artış, diğer yanda aramızdaki sapıkların vahşetiyle artık
yüreğimizde yanacak, kanayacak yer kalmadı. Kıdemli okurlarımızdan
Emin Güven de geçen hafta bu sütunlarda yazdığım, babası tarafından
türlü işkenceye maruz kalan Seyf bebeğin ardından önerilerini
sıralamış:
"Yüksel Bey merhabalar, zaten ülkemizdeki yangınlar yüreğimizi
kavurmuşken pazar günkü yazınızda İstanbul'daki Seyf bebeğin
yaşadıklarını okuyunca içimiz dağlandı. Başkasına bunca eziyeti
yapana 'sadist' denildiğini biliyorum da, kendi çocuğuna ve hele
bir buçuk yaşındaki bir sabiye bunu yapana ne derler, 'cani' mi,
'canavar' mı bilemedim, bunu uzmanlarına sormak lazım.
Koronovirüs salgını nedeniyle yediden yetmişe zaten ruh halimiz
olumsuz etkilenmiş durumda. İçinde bozukluklar barındıranların
sorunları da katmerlenmiş demek ki. Kadına zulmedenler, bebelere
kıyanlar, öz ana babasını katledenler, hayvanlara eziyet edenler,
ormanları yakanlar. Dediğiniz gibi birçoğunun belki ifadesi alınıp
salınıyor ama şahsi fikrim bu tür sorunluların hapse atılması,
cezaevindekilere haksızlık olur. Cezaevindeki tutuklu/hükümlülerin
hepsi terörist, hepsi sapık...