Geçen hafta Atv Haber Merkezi'nin hazırladığı bir haberden yola
çıkarak "Sizin yatacak yeriniz var mı?" başlığı altında sebze meyve
fiyatlarındaki vicdansız vurguna değinmiştim. Değerli okurum Ahmet
Balcı da pek çok okurumuz gibi konuya büyük duyarlılık göstermiş,
bununla da yetinmeyip çözüm önerisi geliştirmiş:
"Yüksel bey, ne zamandır yazmak istediğim şeyi yazdınız bugün.
Sebze fiyatları. Naçizane katkıda bulunayım: Haber güzel yapılmış.
Ama sorun nerede, kimde belirtilmemiş. Benim yapılmasını istediğim
bir şey var. Örnek: Üretici ile oturulsa, hesabı kitabı yapılsa,
bir kilo domates kaça mal oluyor bakılsa. Sonra Hal'de kaça
satıldığına bakılsa. Alan tüccar bunu ardiyede paketliyorsa, kaça
paketliyor, üzerine kaç para maliyet biniyor, bakılsa. Ardından
yola çıkan domatesin nakliye masrafı nedir, araştırılsa. O da
üstüne konulsa. Ardından İstanbul Hali'ne gelen ürün pazarcıya kaça
satılıyor, pazarcı bunu kaçtan satıyor, bütün bunlar seradan
pazarcıya...