Gazetem SABAH'ın Yazarlar Kulübü'nün bu ayki durağının Diyarbakır olduğunu duyunca ben de kervana katıldım.
Çünkü 33 medeniyete mekan olan Diyarbakır, 'kadim' sıfatını en fazla hak eden şehirlerimizden biri. Dünya üzerinde üç ayrı dine evsahipliği yapmış başka binalar var mı bilmiyorum ama Diyarbakır'dakilerin bazıları; önce Zerdüştler'in ateş tapınağı, daha sonra Bizanslılar'ın kilisesi, ardından Müslümanlar'ın camisi olarak hizmet vermiş. Bu çok katmanlı kültür, sadece şehrin imarına yansımamış, insanlarını da 'sanat ve kültür aşığı bireyler' haline getirmiş. Ancak gözü bu ülkenin güzelliklerinde olan emperyalistlerin maşa olarak kullandığı bir terör örgütü yüzünden, dünyada barışın ve kültürlerarası diyaloğun başkenti olması gereken Diyarbakır'ın adı, büyük bir haksızlık sonucu 'terör kenti'ne çıkmış.
KERESTEDEN JIMMY JIB YAPIYORLAR
Diyarbakır'a en son 12 yıl önce gitmiştim ve bu kez şehri tanıyamadım. Muazzam bir gelişme ve dönüşme süreci yaşanıyordu.
Mükemmel konutlar, geniş bulvarlar, parklar, göz alıcı alışveriş merkezleri, müzeler ile Diyarbakır; kanını emen HDP'li belediyeden kurtulup halka hizmetle mükellef kayyuma geçtikten sonra yeniden doğmuş. Şehirde konuştuğum herkes yarınlar adına büyük umut besliyor.