Sevgili okurlar; cumartesileri, sayenizde bu köşenin en
prestijli ve en çok okunan günü oldu. Çünkü cumartesileri Yakından
Kumanda'nın tuşlarında sizin parmaklarınız geziniyor. Bu hafta da;
sizlerden gelen eleştiri, izlenim ve dilekleri gerekli yerlere
ulaştırabiliyor olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum.
Okurumuz Mehmet Fatih Yavuz, pek çok izleyicinin hislerine tercüman
olacağını düşündüğüm önemli bir konuya temas etmiş:
"Merhaba Yüksel Bey, size uzun zamandır yazmak istiyordum. 'Prison
Break' dizisinin Türkiye versiyonunun çekileceğini duyduğumda
yazmak zorunda hissettim. Ben bu tür dizi devşirmelerine karşıyım.
Kendi kültürümüz oldukça zenginken, bu tür eğilimlere yönelmeyi hiç
doğru bulmuyorum. 'Prison Break', benim sevdiğim yabancı dizilerden
biri. Ben bunun yerine kendi televizyonlarımda örneğin bir Köroğlu
dizisi görmeyi tercih ederim.
Benzer özellikleri olan Robin Hood'u tüm dünya bilirken, dizi ve
film olarak pek çok kez çekilmişken; bildiğim kadarıyla bizim
Köroğlu destanıyla ilgili sadece Cüneyt Arkın ve Fatma Girik'li tek
bir filmimiz var. Başka bir örnek de Nasreddin Hoca'dan vermek
isterim. Nasreddin Hoca'yı günümüze uyarlamak zor olmasa gerek.
Yeri gelmişken, TRT'yi ayrı tutmak istiyorum ve yeni dizisi
'Mehmetçik:
Kut'ül Amare'yi sabırsızlıkla bekliyorum.