Kuzey Ege'yi severim. İnsanlarını daha çok severim. Eşimi de oradan seçmemden bellidir.
Şimdi size oranın insanından bir portreyi anlatacağım, gide gele öğrendiğim. Kimi mi? Seyit Onbaşı'yı...
Diyeceksiniz ki, "Anlatmana gerek yok. Seyit Onbaşı'yı kim bilmez? 215 kiloluk top mermisini, vinci bozuk topa yükleyip tek atışta İngiliz zırhlısı Quenn Elizabeth'i batıran Çanakkale Savaşı kahramanı..."
Evet, aynen öyle. Peki ya daha sonra Seyit Onbaşı'ya ne olduğunu bilir misiniz? Onu da ben diyeyim:
Sade bir topçu eri olan Seyit, bu kahramanlığından sonra onbaşı rütbesine yükseltilir. Ayrıca ona çift tayın verilir. Bakar ki arkadaşları aç, boğazından geçmez ve bu ödülü reddeder. 4 yıl daha orduda kaldıktan sonra Kilitbahir'den Havran'daki köyüne 135 kilometrelik yolu yürüyerek 13 günde kat eder. Ama yıllardır görmediği evine hemen girmez. Çünkü onu öldü biliyorlardır. Karısı da başkasıyla evlenip kendine yeni bir aile kurmuş olabilir diye düşünerek gece boyunca evi uzaktan gözler....