KADEM'in kamuoyu ile paylaştığı istatistik çok çarpıcıydı. 4'ü dijital platformlardan olmak üzere 14 diziyi mercek altına alan kuruluş, her bölüme ortalama 9 kadına şiddet sahnesinin düştüğünü belirledi.
Bence ayda neredeyse 25 kadının öldürüldüğü bir coğrafyada senaristlerin buna kayıtsız kalması düşünülemez. Nihayetinde onlar da Mars'ı gözlemleyip hikaye yazmıyorlar. Ancak meselenin işlenme biçimi ve dozu çok önemli.
Diziler evrenini doğru kullandığınız zaman farkındalık yaratır ve çözümün bir parçası olursunuz. Yok eğer sadece şiddeti "reyting balığı tutmak" için olta olarak toplumun içine sallandırırsanız, sorunun parçası hatta sebebi haline gelirsiniz. Öyle ki, sadece tempoyu yükseltmek için senaryoya "iliştirilen" yapay şiddet sahnelerinin en büyük zararı; bu büyük meselenin kanıksanmasına ve hayatın normal akışına dahil edilmesine vesile olmaktır. Zira bir meseleyi ne kadar normalleştirirseniz, çözümünü de o kadar zorlaştırırsınız.