Her hafta bir kadının, bir çocuğun yasını tutmaktan yüreğimiz
yoruldu... Bu hafta boğazımızdaki yumrunun adı Sıla'ydı. 16 yaşında
nişanlanmış, evlenmekten vazgeçince de aşığı tarafından boğazı
kesilerek öldürülmüştü.
Herkes kızın Giresunlu ailesine yüklendi. Hatta yüklenmek ne
kelime? Sosyal medyada lime lime edildiler. Evet, "çocuk gelinler"
bu ülkenin kanayan yarası. Ama sosyal medyada anlatıldığı gibi
ortada bir "zorla evlendirilme" durumu yok. İşin aslını aileyi
tanıyan biri bana anlattı. Sıla 15 yaşındayken internette tanıştığı
o gence kaçmış. Çocuk yakalanmış. Taciz suçuyla hapse mahkum olmuş.
Kız da bir yıl boyunca devlet korumasına alınmış. Ancak evlenmeyi
kabul edince içeriden çıkmış. Aileler de işin adı konulsun diye
nişan yapıp, Sıla'nın reşit olmasını beklemeye koyulmuşlar. Bu
arada kızımız evlenmekten vazgeçince, gözü dönen aşık bu hunharca
cinayeti işlemiş. Yani ortada pek çok hata ve ihmal olsa da "zorla
evlendirilme" diye bir durum...