Hayatımda bu kadar kötü organize edilmiş, kimsenin ne yaptığını
bilmediği, ödüllerin de kategorilerin de saçma sapan belirlendiği,
bu kadar fiyasko bir ödül töreni daha izlemedim, bir daha
izleyeceğimi de sanmıyorum.
Vallahi Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni'nin ardından altın
fiyatlarının düşmesi bile olası...
Uzun uzun yazmak istemiyorum.
Zaten bugünden itibaren bu konuda her gazetede, her köşede pek çok
yorum okuyacaksınız.
Ağzından çıkan her cümlede tekleyen Pelin Akil'in ilk sunuculuk
denemesinin büyük hüsranla noktalanmasına mı yanayım, Okan
Bayülgen'in şaşkın tavuk gibi ortalarda dolanmasına mı?
Konuşturulmayan 'Diriliş: Ertuğrul' dizisinin yapımcı ve
senaristine mi üzüleyim, kuliste ödülünü iade etmesine mi, yoksa
Okan'ın özür niyetine yaptığı ve 'Bu diziyi hiç izlemedim' diye
başlayan sözde telafi konuşmasına mı?
Beni asıl kaygılandıran ise 'güvenlik' konusundaki boş vermişlik
oldu. Törenin orta yerinde adamın biri, mikrofon kuşanmış bir halde
sahneye çıkıp, 'Türkiye'nin en güzel kadını Banu Alkan nerede?
Burada hiç güzel kadın yok' filan diye saçma sapan bir konuşma
yaptı. Peki o adam ya Banu Alkan fanatiği olmayıp da bir terör
örgütünün sözcüsü olsaydı?
Ya da elindeki mikrofon değil de el bombası olsaydı?
Bu geceden selametle evine dönebilen herkes kendini şanslı
saymalı.
Bir de nasıl kilo verip güzelleştiğini göstermek için sahneye
bikini/ mayo ile çıkan ünlülerimiz var ki, onlara ayrı bir paragraf
açmak şart oldu. Seneye Altın Kelebek'te 'En hızlı kilo veren
teşhirci' kategorisi açılsa da emekleri boşa gitmese bari!