Sultanahmet Meydanı'ndaki programı izleyenler arasında bulunan genç bir kız, Hatipoğlu'na "Ablam sekiz yıldır eşinden şiddet görüyordu.
İki gün önce eşinden boşandı.
Bizlerin yanına geldi. Eşi son olarak ablamın yüzünün sağ tarafını yaraladı.
Sebepsiz yere yıllarca şiddet gördü, bunun günahı nedir?" diye sordu.
Hatipoğlu merak edip "Kardeşin şiddet gördüğü halde sekiz senedir neden evliliği sürdürmeye devam etti?" diye sordu. Kız, "Eniştem, ablamı eve hapsetmişti. Bakkala ekmek almaya dahi gidemiyordu.
Sekiz yıl süren evliliği boyunca evde hapis hayatı yaşadı" şeklinde yanıt verdi.
Hatipoğlu'nun yorumu ise ders niteliğindeydi:
"Hz. Peygamber, hanımlarına şiddet uygulayan erkekler hakkında çok ağır konuşuyor. 'Siz utanmıyor musunuz? Geceleyin onlarla aynı odayı paylaşıyorsunuz, gündüzleri ise hak etmeyen bir insanı döven zalim gibi dövüyorsunuz. Ben sizin için güzel bir örnek değil miyim?
Hayatım boyunca elim kimseye kalkmamıştır. Müslüman olan, Müslümanlığın onurunun farkında olan, kadına saygı duyan bir insanın kadına şiddet uygulaması mümkün değildir' diyor. Bu yüzden bu dünyada yapılan şiddetin karşılığı mutlaka ahiret âleminde fazlasıyla verilecektir." Şu aralar ekranların en fazla izlenen, rekor üstüne rekor kıran dizisi hangisi? atv'deki 'Sen Anlat Karadeniz'...
Sapık bir adamdan şiddet gören, tecavüze uğrayan 'Nefes'in, kendine kol kanat geren Karadenizli bir gencin şefkat ve sevgisine sığınma çabası, büyük bir ilgi ve heyecanla takip ediliyor. Ama görünen o ki, 'Nefes' sadece hayali bir dizi karakteri değil. Etrafımız 'nefesi kesilmeye çalışılan' mağdur kadınlarla dolu. Kimi susup kabulleniyor.
Kimi cesaretini toplayıp polise, savcıya, hakime başvuruyor.
Kimi çareyi Müge Anlı'nın stüdyosunda arıyor. Kimi ise Nihat Hatipoğlu'nun yönlendirmesiyle Allah'a sığınıyor...
Yüce Rabbim şu mübarek günlerde cümle Nefes'in yardımcısı olsun.