Geçen hafta Prof.
Dr. Nihat Hatipoğlu'nun Sultanahmet'ten canlı yayınla sunduğu iftar
programında bir kadın söz almış ve ablasının, evli olduğu eşinden
şiddet, hatta işkence gördüğünü...
Geçen hafta Prof.
Dr. Nihat Hatipoğlu'nun Sultanahmet'ten canlı yayınla sunduğu iftar
programında bir kadın söz almış ve ablasının, evli olduğu eşinden
şiddet, hatta işkence gördüğünü anlatmıştı. Ben de atv'nin dizisi
'Sen Anlat Karadeniz'deki 'Nefes' karakteri ile bağlantı kurup
olayın içinden sosyal mesajlar süzmeye çalışmıştım. Bu hafta benzer
bir olay daha dikkatimi çekti. Cuma günkü iftar programında,
yaşlıca bir adam eline mikrofonu alıp derdini anlattı. Dedi ki,
"Ben Hollandalı bir kadınla evlenmiştim. Karıma kötü davrandım,
şiddet uyguladım. Şu anda çok pişmanım. Ondan üç oğlum oldu. İkisi,
30'lu yaşlarına gelmelerine rağmen annelerini hiç görmediler. Beni
Hollanda'ya sokmuyorlar. Ben eşimden helallik almak istiyorum. Ne
yapayım?" Hoca da her zamanki akılcı rehberliğiyle eski eşinin
gönlünü alması için her yolu denemesinin şart olduğunu, ya sevgi ve
şefkat göstererek ya da maddi yardımda bulunarak onu mutlu etmesi
gerektiğini usul usul anlattı. Adamın sözleri bana bir başka atv
dizisi 'Kocaman Ailem'i hatırlattı. Evinin havuzunda elektriğe
kapılıp ölümle yüzleşen 'Hulusi', kurtulduktan sonra bir zamanlar
birlikte olduğu üç kadından helallik almak istiyordu. Kadınlardan
iki erkek, bir kız çocuğu olduğunu da öğrendi. Sonra hepsini
konağına davet etti. Diyeceğim o ki, her hafta Sultanahmet'e bir
dizi karakterinin 'aslı' geliyor.