Atatürk Havalimanı'nda bir hafta arayla iki muhteşem
organizasyon birbirini izliyor.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir"
düsturundan hareketle, dünyanın en önemli havacılık fuarlarından
biri haline getirilen Teknofest, hepimizin göğsünü kabartmıştı.
Tamamı yerli ve milli helikopterlerimiz, füzelerimiz, radar
sistemlerimiz, uçan otomobilimiz Cezeri ve hatta ilk yerli savaş
uçağımızın prototipiyle hem gururlandık, hem de isteyince neler
yapabileceğimizi tüm dünyaya gösterdik.
Bu hafta ise aynı mekanda bu kez geçmişimize uzanacağız.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'ın önderliği ve
himayesinde gerçekleştirilen Etnospor etkinlikleri, bu yıl çok daha
büyük bir görkem ve eğlence vâdediyor. Okçuluktan güreşe,
atçılıktan ciride kadar tarihimize mal olmuş, bizi biz yapan
çeşitli spor branşları ve oyunlara bu yıl herkes katılabilecek.
3-6 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Etnofest'i ziyaret eden
herkes "Ya hak" deyip ok atacak, kispet giyip rakibine paça kasnak
dalacak.
Festivalin bu yılki sürprizi ise Arjantin'in milli sporu pato
olacak. Pato'nun yanı sıra geleneksel okçuluk, yağlı güreş, şalvar
güreşi, kuşak güreşi, aba güreşi, mas güreşi, mangala, aşık atma,
atlı cirit, kökbörü, atlı okçuluk olmak üzere 12 geleneksel spor
dalı sevenleriyle ücretsiz buluşacak.
Geçen yıl yazmıştım.
Önerimi bir kez daha tekrarlıyorum:
Türkiye'nin öncülüğünde gerçekleştirilecek Dünya Etnosporlar
Olimpiyatı hem ülkemizin tanıtımına katkı sağlar, hem de müthiş bir
turizm potansiyeli yaratır.
Son sözüm çocuklara ve gençlere... Şu bilgisayarlarınızdan birkaç
saatliğine kafanızı kaldırıp vurdulu kırdılı, silahlı ölümlü
oyunlara ara vererek Etnofest'e koşun. Sevgili gençler, belki de ok
atarken aklınıza gelecek fikirle, gelecek yıl sizin icadınız bir
füze sistemi Teknofest'te tanıtılabilir. Ne dersiniz?
Yüzüm şen, hatıram şen Meclis'im şen...
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100'üncü yılına koştuğu gün orada,
o gazi binada, kurucu Atatürk ve silah arkadaşlarının manevi
huzurunda o havayı solumak için Başkan Mustafa Şentop'un zarif
davetine uyarak Meclis'teki resepsiyona katıldım. İyi ki de
katılmışım. O bina insana öyle yüksek bir ruh, öyle yoğun bir
mücadele azmi veriyor ki... Üstüne bir de canlı Türk Sanat Müziği,
enfes Türk mutfağı ve özlediğim Ankaralı dostlarımla neşe-i
muhabbet eklenince nasıl keyiflendim anlatamam. Bir de... Tadına
baktığı etli yaprak sarmayı çok beğenen ama bu keyfi tek başına
yaşamak yerine bütün salonu dolaşıp davetlilere eliyle tek tek
yediren mütevazı bir Cumhurbaşkanı görmek de çok iyi geldi bana...
Keşke sağlık mazeretleri bulunan Devlet Bahçeli ve Meral Akşener
ile anlamsız gururunu bir türlü yenemeyen Kemal Kılıçdaroğlu da
orada olsaydı diye geçirdim içimden. Herkes siyasilerin
peşindeyken, ben bir köşede harika icralarını sessiz sedasız
paylaşan musiki üstatlarını fotoğrafladım ve hayal ettim. Bir gün
bu salonda tüm parti liderleri kol kola girip "Yüzüm şen, hatıram
şen, meclisim şen" şarkısını söyler mi acaba?
Ne demiş?
"Mizahın olduğu yerde yaşamak zor. Ama her şeyin kara mizah olduğu
yerde yaşamak daha zor." (Show Ana Haber sunucusu Ece Üner'in
haberlerin arasındaki yorumu)
Zap'tiye
5.8'lik depremde fena çuvallayan GSM şirketleri özür niyetine
İstanbullular' bedava kontör hediye ettiler. Büyük depremin
ardından muhtemelen özür dileyecek kimse bulamayacakları için
'Mezar taşınızı biz yaptırıyoruz' kampanyası yaparlar
herhalde...
Gaf kürsüsü
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in, PKK'nın yayın organı
olarak nitelendirilen AFN News kanalında canlı yayına çıkması büyük
eleştiri aldı.