Falcı değilim. Medyum da... Hele komplo teorisyeni hiç değilim.
Ama ikinci kez ABD başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Donald
Trump'ın yemin törenini bile göremeyeceğine dair içimde güçlü bir
his var.
Aslında bu histen de öte bir öngörünün, bir analizin yansıması.
Teorimin temelini ABD siyasi tarihine dayandırıyorum. Sanki
gölgedeki birileri "Amerika'yı başkanlar değil biz yönetiriz. O
kuklaların ipleri bizim elimizde. Öyle olmasa boşlukla konuşan,
gideceği yeri bilemeyen, uçak merdivenlerinden bile çıkamayan bir
bunağın Beyaz Saray'da ne işi olabilirdi?" der gibiler.
Hatırlayın, komutlara aldırmayıp kendi idaresini kurmaya çalışan
her başkan bir şekilde belasını buldu. J.F. Kennedy öldürüldü.
Nixon, Watergate skandalı ile durduruldu. Reagan vuruldu. Clinton
seks skandalına kurban gitti.
Obama, Müslüman olduğunun açıklanması kozuyla tehdit edilip kontrol
altında tutuldu. Carter, baba ve oğul Bush'lar ile Biden için
"operasyona" gerek duyulmadı. Çünkü onlar kukla olmaya zaten
gönüllüydü.
Gölgedeki kuklacılar için en büyük tehlike ise Trump. Onca
komplodan sıyrılıp azil tehlikesinin bile üzerinden atlayarak
yeniden aday olmayı başardı. Sonunda kampanyasına...