Geçen hafta gazeteci, köşe yazarı ve haber sunucularından
bazı isimlerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları reklamların
etik olup olmadığını ya da haksız rekabete yol açıp açmadıklarını
analiz eden bir yorum yayınlamıştım. Bu kez söz, bir uzman
hukukçunun. Zaman zaman bu köşede yorum ve fikirlerine yer verdiğim
Avukat Cevat Kazma, bizde ve yurt dışında yaptıkları sanal
reklamlarla köşeyi dönen ünlüleri anlatmış.
Rakamlar ise dudak uçuklatıcı.
İşte avukatımızın hukuki analizi:
"Sayın Yüksel Aytuğ; ABD'de, Instagram üzerinden gizli reklam
yaptıkları gerekçesiyle 90'dan fazla ünlüye uyarıda bulunuldu. Bir
markanın ya da ürünün tanıtımının ancak 'reklam olduğu açıkça beyan
edilerek' yapılabileceği söylendi.
Benzer durumlar Türkiye'de de yaşanıyor. Bu tür gizli
reklamlar, haksız rekabete yol açtığı için denetim altına alınması
gerekiyor.
Sosyal medya platformları, pazarlamanın en önemli yapı
taşlarından biri haline geldi.
Birçok marka, kullanıcılarına ve hedef kitlesine bu mecra
üzerinden de ulaşmak istiyor. Bazı markalar; etkileşimi daha da
artırabilmek adına ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmak için sosyal
medya fenomenlerinden ve ünlü isimlerden destek alıyor. Bu
kişilerin yaptığı paylaşımlar ile daha fazla kişiye ulaşma imkanı
elde ediliyor. Markalar da bu kişilere yaptıkları paylaşım
karşılığında yüksek rakamlar ödüyor.
Amerika'daki tüketici haklarını koruma organı olan Federal
Ticaret Komisyonu (FTC); bu konuya el atarak birçok ünlü isme
uyarıda bulundu, 'yapılan paylaşımların reklam olduğu belirtilmeli'
vurgusu yaptı.
Türkiye'deki yazılı ve görsel basında olduğu gibi, sosyal
medya platformları üzerinden yapılan tanıtımların da reklam
olduğunun açıkça belirtilmesi gerekir. Aksi halde gizli reklam,
haksız rekabete yol açar. Gizli reklam aynı zamanda bir tür hiledir
ve hukuka da aykırıdır. Tüketicinin iradesi yasa dışı yollarla
ipotek altına alınmamalıdır.