Geçen hafta Kanal D'nin dizisi 'Vatanım Sensin'in senaryosundaki
mantık dışı olayların 'tarihi çarpıtacak' bir hal aldığına
değinmiştim. Bu yazıya okurlarımızdan büyük destek geldi. Köşemizin
yakın takipçilerinden okurumuz Ramazan Budaklar da konuyu izleyici
gözüyle değerlendirmiş:
"Halit Ergenç'in misyonu da bu oldu herhalde, tarihi çarpıtan
dizilerde oynamak... 'Vatanım Sensin', göze hoş gelen bir dizi.
Yunanlar, Türk ordusunun başına bir Yunan subayını geçirmek varken,
neden Yunan ordusunun başına bir Türk'ü, hain bile olsa yüksek bir
derece ve sorumlulukla yerleştirsinler? En azılı bir vatan haini
bile olsa ailesine yapılan bu zulümlere tepkisiz kalamaz...
Yunan ordusu değil miydi Sakarya'ya kadar gelen? Yakıp yıkan,
kızlarımıza, analarımıza, bacılarımıza tecavüz eden Yunan ordusu
değil miydi? İzmir'den denize dökülürken her yeri yakıp yıkan Yunan
değil miydi? Biz mi yanlış okuduk? 500 yıllık dostluk anısına nişan
verilen İngiltere gibi Yunan da bizim kadim dostumuz muydu? Yüksel
Bey, siz de iyi bilirsiniz, yakınen tanıyorsunuz (genel medya
nezdinde) arkadaşları. 'Vatanım Sensin' ödül alsaydı; bir Okan, bir
Beyaz onları nasıl ağırlardı, nasıl ballandıra ballandıra
anlatırdı...
Yakındır zaten Okan'ın ya da Beyaz'ın şovlarına gelmeleri...
Merak ediyorum; Türk tarihinin, milletimizin yüksek kültür ve
ahlaki değerlerinin öne çıkarılmasından, yüceltilmesinden rahatsız
olanların damarlarında bir damla Türk kanı kalmamış mı? Hani muhtaç
olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttu?