Beklentisi yüksek olan filmlere giderken tereddüt ederim.
Beynimin içi hep 'Acaba?'larla dolu olur. Naim filminin galasına
giderken daha da fazlası oldu. Çünkü film, daha proje aşamasından
başlayarak gündemin tepesine oturmuştu. Bir de yapımcısı, Ayla'nın
ardından Müslüm ile çıtayı en yükseğe koyan Mustafa Uslu olunca,
içimi "Ya bu sefer olmazsa?" korkusu sardı. Ama karşıma öyle güzel,
öyle duygulu ve nahif bir film çıktı ki, daha 5'inci dakikasında
tüm endişelerimden sıyrılıp, keyifle koltuğuma yayıldım.
Naim'in Seul Olimpiyatları'nda dünyayı' kaldırdığı 1988 yılını
bugün gibi hatırlıyorum.