Seçimlerden beni şaşırtan hiçbir sonuç çıkmadı. Çünkü bir
vatansever olarak necip Türk milletinin sağduyusundan en küçük bir
şüphem yoktu. Bunun bir seçim değil, bir "sath-ı müdafaa" olduğunu
büyük bir çoğunluk kavramıştı. Emperyalist ülkeler ve onların
maşaları olan PKK ve HDP'nin içinde bulunduğu bir şer ittifakının
kirli oyunlarına karşı Çanakkale ve 15 Temmuz ruhunun bir kez daha
şahlanması kaçınılmazdı. Nitekim öyle de oldu. Sadece, minicik bir
farkla, Kılıçdaroğlu ve şürekasının tasfiye töreni iki hafta
uzadı...
Bu seçimin geçen seçimlerden tek farkı ise büyük şehirlerde ve
Güneydoğu'da HDPKK'ya verilen oyların yeni adresinin Kılıçdaroğlu
olarak değişmesiydi. Yani Selo, olmuştu Kemo...
Bana göre seçimin en çok üzerinde durulması gereken özelliği,
deprem felaketiyle yerle bir olan şehirlerde Cumhur İttifakı'nın
adeta tulum çıkarmasıydı. Düşünün; bir sabah uyanmış ve
yakınlarınızı, eşinizi, işinizi, aşınızı, damınızı kaybetmişsiniz.
Refleks olarak...