Bir alışveriş sitesinin duygu yüklü reklamı her seferinde beni
alıp "vefa" semtine götürüyor.
Adamın yüreği, yaşlı babasının uzak bir köyde tek başına kalmasına
el vermiyor. Alışveriş sitesinden babasını şehirde kendi evlerine
yakın bir yere taşıyabilmek için ev aramaya başlıyor. Eşi "Galiba
en uygun evi buldum" diyerek kocasına telefonundan o ilanı
gösteriyor.
Reklamın sonunda bir de bakıyoruz ki, bizim çift, babalarının
köydeki evine komşu bir binaya taşınıyorlar. Anlıyoruz ki, en uygun
ev, yaşlı babalarına en yakın evmiş...
Reklamda en çok etkilendiğim detay ise teklifin oğuldan değil de
gelinden gelmesi. Böyle insanlar var, biliyorum. Nereden mi? Kendi
ailemden...
Yaşlanan insanları, gönülden bağlı oldukları mekanlardan koparıp,
kentin betonunda, apartmanların gölgesinde odalara hapsetmek onları
incitir, yaşama azimlerini kırar. Mümkünse siz onlara yakın durmaya
bakmalısınız.
Hayatlarının son döneminde Çanakkale Küçükkuyu'da yaşamayı seçen
annem ve babam yaşlanıp da elden ayaktan düşmeye başladıklarında
hemen her hafta sonu gidişdönüş 1000 kilometreyi göze alıp,
yanlarına giderdim. Yazları da tüm iznimi orada kullanırdım. Sonra
nöbeti ağabeyim ve...