1 Mayıs'ı provoke etmek için "kadrolu kışkırtıcılar" yine iş
başındaydı. CHP, DİSK ve DEM bayrağı altında yine Taksim'i
zorladılar. Devlet onlara güvenlikli üç ayrı toplanma alanı
göstermesine rağmen (Çünkü Taksim, 6 ayrı girişi olan ve
çevrelendiği yüksek binalar yüzünden kontrol edilmesi neredeyse
imkansız bir alandı) yine güvenlik görevlileriyle çatışmayı tercih
ettiler. Zira amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekti.
Ne işçinin hakkını ne emekçinin alın terini düşündükleri vardı.
Yine kaldırımları söktüler, yine parmaklıkları kırdılar, yine
devlet malına zarar verdiler. Ertesi gün bunları onarmak,
temizlemek için "emekçilerin" fazla mesai yapmak zorunda
kalacaklarını bir an bile akıllarına getirmediler.
Hatırlatırım, bir gün önce olası bir toplanma halinde Taksim'i kana
bulamaya hazırlanan 2 DEAŞ militanı, silah, bomba ve planlarıyla
birlikte yakalanmıştı. Peki polis Taksim'e çıkan yolları kesmeseydi
ne olurdu? Ne olacak, bugün burada yeni...