Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

‘Yol Ayrımı’ değil mecburi istikamet

Yılın merakla beklenen filmi 'Yol Ayrımı'na gidecekleri peşin peşin uyarayım: Sakın ola ki, beklentinizi yüksek tutmayın. Zira 'Yol Ayrımı', Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisinin daha önceki filmleri 'Eşkıya'...

09 Kasım 2017 | 221 okunma

Yılın merakla beklenen filmi 'Yol Ayrımı'na gidecekleri peşin peşin uyarayım: Sakın ola ki, beklentinizi yüksek tutmayın. Zira 'Yol Ayrımı', Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisinin daha önceki filmleri 'Eşkıya', 'Gönül Yarası', 'Muhsin Bey', 'Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni' ve 'Av Mevsimi' gibi sizi adeta büyüleyen, bakışlarınızı perdeye çivileyen 'efsane' filmlerden biri olmayabilir. Ama onun bambaşka bir misyonu var: Filmden çıkınca sizi uzun uzun düşünmeye sevk ediyor. Eğer beklentinizi asgari tutup kendi hayat muhasebenizi yapacak beyaz bir sayfa arıyorsanız, iyi bir hafta sonu alternatifi olabilir.

2.5 saatlik filmde zaman zaman tempoyu düşüren ve hikayenin 'sarkmasına' sebep olan gereksiz sahneler olduğunu düşünüyorum. Bizim yönetmenlerimizin ortak hastalığıdır; çektikleri sahnelere montaj masasında bir türlü kıyamazlar. Bazı sahneler pop-corn kasesi içindeki patlamamış mısırlar gibi dişimi acıtıp keyfime engel oldu. Bazı sahneler, boşlukta kaldığı için demlenmemiş çaydaki yapraklar gibi dilime dolandı.

Yavuz Turgul, bu kez şiirselliği görüntülerde değil, 'kelimelerde' aramış. Filmin içinden pek çok mısra geçiyor. Şiiri çok severim. Ama ne yalan söyleyeyim, ben 'usta'nın diğer filmlerindeki 'görsel kafiyeleri' arayıp durdum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ah be Şirin’im... 23 Kasım 2024 | 20 Okunma Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı 22 Kasım 2024 | 181 Okunma Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı? 21 Kasım 2024 | 552 Okunma Sosyal medya geneleve döndü 20 Kasım 2024 | 998 Okunma Ahlaklı esnafa mektubumdur 19 Kasım 2024 | 257 Okunma