Soğuk savaşın ardından hızlandırılan küreselleşme projesiyle birlikte küresel siyasi ve ekonomik sistem yeni bir hâl almıştı. Ancak 2008 küresel finans kriziyle birlikte küresel sistem tıpkı bir kayaya çarpmış gibi yeni bir rota çizmeye başladı.
Küreselleşme sürecinden nüfusu ve siyasal yapısı sebebiyle en kârlı çıkan ülke olan Çin, dünyanın fabrikası haline geldi. Dünya ekonomisinde söz sahibi olmaya başlamasının ardından kendi ihracat odaklı ekonomisini daha yerel ve daha içeriye yönelik bir yapıya yönelik değiştirmesi gerektiğini fark ederek ihtiyatlı bir şekilde bağımsız bir politika eylemleri oluşturdu. 2013 yılında Çin’in Devlet Başkanı Şi Cinping, “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”ni ilan etti.
**
Küresel güç dengesinin değişmesiyle beraber BKBY projesi yeni rekabet ortamları oluşmaktadır. Eski jeopolitik ve jeoekonomik problemlerin üzerine gelen yeni rekabet ortamının Çin’in yakın coğrafyasında doğduğunu söyleyebiliriz. Örnek olarak; Çin-Pakistan konularında Çin-Hindistan rekabetinin başladığını görüyoruz.
Yakın gelecekte ise Hint Okyanusu, Orta Asya, Ortadoğu ve Akdeniz bölgeleri de bu yeni doğan rekabeti hissetmeye başlayacaktır.
BKBY projesinin hâlihazırda altı koridoru vardır. En önemlilerinden biri de Çin-Pakistan koridorudur ki; kısa vadede bu koridorla beraber Çin-Moğolistan koridoruna odaklanacaktır. Diğer kara koridoruna baktığımız zaman Ortadoğu, Avrupa ve Batı Asya koridorlarını görmekteyiz ki; bunların önemi gelecekte daha çok hissedilecektir.