Yusuf Girayalp Atan Milat Gazetesi

Yeni Bir Dünya Kuruluyor

1976 yılında Mao'nun ölümünün ardından Çin yönetimini ele geçiren Hua Çin'i Mao'nun radikal ideolojisinden ve aşırı sınıf mücadelesinden uzaklaştırarak ülkeyi sosyalist...

03 Temmuz 2017 | 315 okunma

1976 yılında Mao'nun ölümünün ardından Çin yönetimini ele geçiren Hua Çin'i Mao'nun radikal ideolojisinden ve aşırı sınıf mücadelesinden uzaklaştırarak ülkeyi sosyalist modernizasyona yöneltmişti. Daha sonra “kapitalist yolcular” olarak adlandırılan gruplara iade-i itibar yapılarak tekrar hükümet kadrolarına alındı. 1977-1978 dönemindeki bu personel değişimiyle birlikte ideolojik ve siyasal yaklaşımlarda da bir kayma yaşandı. Bu dönemde revizyonistler Bu yıllarda ülkemizde yaşanan siyasi kaos ortamı olduğu hafızalardaki tazeliğini koruyor. 1978-1980 yılları arasında ülkemizde yaşanan sağ-sol kavgası sonrasında ülkemizde ihtilal gerçekleşmiş ve ihtilalin hemen ardından kapitalist küresel sisteme entegrasyon sağlanmıştı. Nitekim İran'a baktığımızda da aynı dönemde bir devrim gerçekleşmiştir. Çin'e baktığımızda da aynı şekilde Hua 1980'de Başbakanlığı Zhao Ziyang'a bırakmış ve 1978-1980 yılları arasında dergiler, gazeteler ve diplomatik ilişkiler ile kapitalist sisteme geçişin alt yapısı kurulmuştu. Bu dönemde alt yapısı hazırlanan küresel kapitalist sistem Reagan-Thatcher yönetimi ile beraber AB ülkelerini de kapsayacak şekilde küreselleşme sürecini başlatmıştır. (Ülkelerde yaşanan ihtilal, devrim, siyasi dönüşümlerin bu yıllarda gerçekleşmesi tesadüf ile açıklanabilir mi?)

1978 yılında kapitalist küresel sistemin alt yapısını oluşturan ve piyasaların üstünlüğünü savunan “Washington Uzlaşısı Modeli” 2008 küresel finans krizi sonrasında artan küresel ekonomik milliyetçilik ile beraber çökmeye başlamıştır. Küresel ekonomik ve siyasi sistemin yeniden değiştiği bugünlerde bir yanda küresel kapitalist sistemin tüm dünyaya yayılmış olması diğer yanda ise ekonomik milliyetçiliğin veya ulus devletçiliğin hızla yükselmesi yeni bir sisteme doğru hızla ilerlediğimizi bize göstermektedir. Yeni sistemde ne tamamen devletçi bir ekonomik sistem ne de piyasanın üstünlüğünü kabul eden tam rekabet piyasa sistemi gibi olacaktır. Yeni sistemde piyasa ve devletin yeniden tanımlanıp analiz edilip sentezlenerek daha karma bir yapı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyebiliriz.

Son dönemde ülkemizi incelediğimiz zaman kamu ve özel sektör iş birliği ile mega projeler olarak adlandırılan yatırımlar yapılmaktadır. Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi Köprüleri, Marmaray, üçüncü hava limanı, Avrasya Tüneli, Kanal İstanbul Projeleri bu kamu ve özel sektör iş birliğine örnek olarak gösterilebilecek birkaç projedir. Devletin savunma sanayinde millileşme oranını yükseltici çalışmaları Aselsan, Havelsan, Roketsan gibi şirketler üzerinden yürütmesini de bu bağlamda düşünebiliriz.

Kapitalistleşen Çin öncülüğünde başlatılan ve son dönemde ivme kazanan Bir Kuşak Bir Yol projesi ve bu projenin finansmanı için kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası da bu mega projeler gibi kamu ve özel sektör iş birliğini artıracak ve yeni dönemde geçerli olacak karma ekonomik sistemin temellerini oluşturacaktır. Böylece devletin büyük yatırımcı olarak, kamu fonları ve borçlanma kabiliyetlerini de devreye sokarak piyasalara dışarıdan katkı sağlama çalışmaları yürütülmektedir.

Ancak gerek ABD Başkanı Trump'ın “Önce Amerika” sloganıyla artan hegemonik gücünü koruma çabaları soğuk savaş döneminde olduğu gibi ülkeleri kutuplaştırma sürecine mi soktu soruları akıllara getirmiyor değil. ABD'nin Rusya ve Çin ile sert restleşmeleri, Ortadoğu bölgesinde liderleri devirme çabalarıyla beraber kutuplara ayırma çalışmaları bunu gösteriyor.

Küreselcilerin kurmaya çalıştığı dünya düzeninde mikro devletleri oluşturma çabası bir yandan devam etmektedir. Kuzey Irak'da bağımsız bir Kürt Devleti için 25 Eylül'de referanduma gidilecek olması ve Suriye'nin kuzeyinde PYD devleti kurma çabaları mikro devletçiklere verilecek örneklerdir. 7 Haziran seçimleri sonrasında küreselcilerin taşeronu PKK'nın çözüm sürecini bitirmesiyle başlayan hendek ve barikat siyaseti devamında 15 Temmuz darbe girişimi ile ülkeyi iç savaşa sokma çabası küreselcilerin ülkemizi de parçalayarak kurmaya çalıştıkları mikro devletçiklere entegre etme hayali kurduğunun göstergesidir. Bu belaları başarıyla atlatan ülkemiz ulus devlet yapısını güçlendirmiş yeni dönemde refah ve kalkınmayı sürdürmek için devletin iktisadi alanı yönlendirecek çalışmalar yapmasını gerekli kılmıştır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dünya Değişirken Yapılması Gerekenler... 03 Eylül 2018 | 6.832 Okunma Yüz Yılın Fırsatı 27 Ağustos 2018 | 86 Okunma Artık yüzyüzeyiz 20 Ağustos 2018 | 4.574 Okunma Türkiye’nin bazı gerçekleri 13 Ağustos 2018 | 369 Okunma Enflasyon sorunu nasıl çözülür? 06 Ağustos 2018 | 2.467 Okunma