Önce önümüzdeki -ürpertici!- manzara'yı tasvir ve tarif edelim.
Sonra da çıkış yolunu gösterecek nazariye'ye geçelim.
MANZARA'YI GÖRELİM LÜTFEN!
Manzara şu: Genç kuşak, format değiştiriyor: Postmodern popüler ve
vulger Amerikan kültürü tarafından silbaştan yeniden formatlanıyor:
Ve ruhunu yitiriyor: Yoz medya rejimi, çocuklarımızı yozlaştırıyor;
bu toprakların ruhköklerine yabancılaştırıyor.
Pozitivist, ezberci, sığ eğitim sistemi, genç kuşaklarımızı
kişiliksiz, kimliksiz ve özgüveni sıfırlanmış, mankurtlaşmış,
diploma için okula gidip-gelen ruhsuz makinalara dönüştürüyor.
Özel okullarda, özel eğitim alan varlıklı ailelerin çocukları, Batı
hayranlığıyla yetiştiriliyor, bir an önce Batı'ya kapağı atmak için
can atıyor! Bu çocuklarımız, okuldayken bu topraklardan, bu
topraklara ruh üfleyen medeniyet dinamiklerimizden büsbütün
kopuyor, koparılıyor!
Fakir-fukara ailelerin çocukları da aynı trajediden nasiplerini
alıyor: Ruhsuz, heyecansız, iddiasız, ezberci eğitim sistemi,
çocuklarımızı kültürel ve entelektül intiharın eşiğine
fırlatıyor!
Kültür hayatımız, medya ve eğitim sistemimizden daha
dekadant/tefessüh etmiş bir görünüm arzediyor: Celladına âşık,
metamorfoz yemiş bir entelijansiya, kültür'ü “küfür”e dönüştürüyor:
Bize ait her şeyi inkâr ediyor, yerle bir ediyor: Bizim derûnî
irfanî dip dalga'mızı ve genetik “kültürel” kodlarımızı
siliyor!