Batılılar, son 400 küsur yıl boyunca sadece Batı toplumlarının değil, bütün dünya toplumlarının tarihlerini kendi bakış-açılarına göre sil baştan yeniden tanımladılar ve yazdılar.
Niçin? Kendi çıkarlarını ve hegemonyalarını pekiştirebilmek için.
BAŞKALARI ADINA KONUŞMA HAYSİYETSİZLİĞİ
Merkezde Batı, periferide (çevrede) Batı-dışı toplumlar ve kültürler vardı. Batı, Özne Diğerleri ise Nesne'ydi.
Kısacası, hep Batı konuşuyor, ötekiler ise sadece dinliyor; yalnızca Batı “üretiyor”; diğerleri ise “tüketiyor”du. Üstelik Batı, sadece kendisi için ve kendisi adına konuşmuyordu. Başkaları adına da konuşuyordu.
İşte bu durumun sadece Batı açısından değil, tüm insanlığın geleceği açısından ne denli sınırlayıcı ve sakatlayıcı tehlikeler barındırdığına dikkat çeken ilk düşünürlerden biri Michel Foucault olmuştu.