Anayasa, toplumsal sözleşmedir. Bir toplumun anayasası, o toplumun ruh köklerini, tarihî derinliğini, anlam haritalarını ve medeniyet iddialarını yansıtır.
Bizim böyle bir anayasamız olmadı bir asırdır! Bu toplumun, kendi anayasasını yapmasına izin verilmedi. Ülkede yapılan bütün anayasalar ithal!
Bu topluma Fransız, İsviçre, faşist İtalya'dan ithal edilen anayasalar dayatıldı.
İyi de neden?
*
Bugün, burada daha önce yayımlanan bir yazımı anayasa tartışmalarına katkı sunması bakımından gözden geçirerek, güncelleyerek yeniden yayımlıyorum.
TOPLUMA ANAYASA YAPTIRILMADI!
Bu topluma anayasa yaptırmak istemiyorlar hâlâ! Yaşadığımız terörün, iç ve dış kuşatmanın nedenlerinden biri de bu!
Türkiye'de en temel sorunlarımızdan biri, bir meseleyi olduğu gibi değil de, tersinden, takla atarak, anlamak ve tartışmak. Siz buna ikiyüzlülük de diyebilirsiniz, münafıklık da, yerine göre.
Yakıcı sorun şu, anayasa faslında: Türkiye'de anayasa ile İslâm arasında doğrusal/ birbirini besleyen, birbirini çeken bir ilişki yoktur; aksine, birbirini iten ters bir ilişki/ ilişkisizlik vardır.