Balkan seyahatimizi Seyfullah Yiğit kardeşimizin kaleminden yazmaya devam ediyoruz…
***
Balkanların incisi Ohri yolundayız. Ohri gölünden inci çıkarılıp işleniyor. İncileri meşhurdur Ohri’nin. Ancak inciden dolayı Ohri’ye, Balkanların incisi denmiyor. Şehrin kendisi de hakikaten inci gibi zarif ve güzel bir şehir. Otobüsümüzle inciler şehri Ohri’ye doğru yol alıyoruz Makedonya’nın bereketli Vardar Ovalarının arasından… ovaların bitiminden sonra Mavrano Dağına tırmanıyoruz otobüsümüzle…
Mihmandarımız, elinde mikrofonla anlatıyor Makedonya’ya dair önemli bilgileri… kulağım, Süleyman kardeşte, gözlerim ise, Boyacının (Mutlak Varlık) muntazam kâinat sergisinde… Henüz gün ağarmamış. Ağaçlara… dağlara… otlara… gökyüzüne bakıyorum… temaşa ediyorum insanın açılmış hali olan kâinatı… ne kadar güzel yaratılmışlar… ne kadar da uyumlular… bu kadar zıt renklerin iç içe bu kadar güzel ve uyumlu durmaları ne kadar da leziz… güzellerin güzelliğinde güzelliği yaratan Mutlak Varlık, o güzelliğe müştakları da yaratır hakikatine gark olmak ne kadar büyük bir nimet…
Süleyman kardeşimizden devam edelim. Balkan insanları çok rahat. Sabahları dükkanlar 10:00’da açılır. Öğlen...