Büyük Balkan seyahatimizin sonuna doğru yaklaşıyoruz… Seyahatimiz son derece verimli, ruh dolu bir hava içinde geçiyor. MTO’nun ruhunu burada hissediyoruz ilişkilerimize kadar. MTO’daki sınırları aşan ve küre ölçeğine yayılan kardeşlik ruhunu… Bugün Arnavutluk’tayız. Seyfullah Yiğit kardeşim Arnavutluk’un soğuk, dondurucu ve ruhsuz havasını, özlü bir ifadeyle komünizmle birlikte yaşadığı ruh üşümesini nasıl hissettiyse öylece anlatıyor bize… Güzel bir pazar yazısı… Keyifli ve zihin açıcı okumalar…
***
Arnavutluk’un Elbasan şehrine doğru bordo renk otobüsümüzle seyir halindeyiz… Otobüsümüze alışmıştık. Bir aidiyet duygusu oluşmuştu. Evimiz gibi olmuştu. Hiçbir yerde iki gün üst üste konaklamıyorduk. Ancak bordo renk otobüsümüz hep aynıydı. Her yere onunla gidiyorduk. Renginden dolayı rahat bulunuyordu. Evet, bakın otobüsümüz, şu bordo renk olan büyük otobüs şurada diyebiliyorduk.
Bu arada hâlâ 15 Kasım Çarşamba günündeyiz sevgili okuyucu. Ohri Gölüne merhaba dediğimiz gündeyiz yani. Günlerimiz uzun ve bereketli geçiyor…
Yolumuz uzun. Elbasan, Tiran ve İşkodra son durak olacak. Dolayısıyla mihmandarımız yorulacak. Elinde mikrofon anlatıyor henüz...