Dergiler hür tefekkürün kaleleridir, demişti Cemil Meriç. Sadece hür tefekkürün mü?
Değil elbette.
Farklı bakış açılarının yeşerdiği, bir fikrin kök salıp meyve verdiği mecralar ve
kaleler, dergiler.
Önce şu: Türkiye’nin dergileri yok: Kültürü, sanatı, düşünceyi, hâsılı medeniyeti tartışan, tartışarak fikir üreten adım adım, sayha sayha inşa eden kurucu dergileri yok maalesef.
Oysa dergisiz bir düşünce hayatı düşünülemez. Sanat hayatı, edebiyat hayatı, entelektüel ve akademik hayat tahayyül bile...