Tarih, tarih olmak üzere…
Tanrı fikrinin yok edildiği, hakikat fikrinin buharlaştığı, insanın ruhsuzlaşarak robotlaştığı, tabiatın delik deşik edildiği bir zaman diliminde tarihin yapıldığından, tarihin sürdüğünden sözedilebilir mi?
İlâhî soluğun çekildiği, insanın nefesinin kesildiği, tabiatın tabiatının yok edildiği bir yerde tarih nasıl nefes alabilsin ki?
ÇİFTE KISKAÇ: “YOK-VARLIK”
Bildiğimiz dünyanın sonunu yaşıyoruz. Yeni bir dünyanın kurulmaması için de insanlığın dijital uygarlığın sanal ağları tarafından üretilen hız, haz ve ayartı teknolojilerinin insanı nasıl uyuşturduğuna tanık oluyoruz.