Kitabımız, elbette ki, Müslümanların kitabı. Ama Kitabın hitabı, yalnızca Müslümanlara değil, bütün insanlığa ve varlığadır.
O yüzden bu hakikati her dâim gözönünde bulundurarak, bütün zamanlara ve mekânlara, bütün çağrılara ve çağlara ulaşmamızı sağlayacak o muazzam yer’imizi iyi belirlemeli, belirginleştirmeli ve dünyaya bir şey söyleyeceksek, yerel değil küresel ölçekte konuşabilmeli, bütün insanlığı ilgilendiren evrensel cümleler kurabilmeliyiz.
HAYATA AKTARILAMAYAN FİKİR, FELÂKET GETİRİR
Söyleyeceklerimiz, bütün insanlığın ve varlığın sorunlarını ihata edecek nitelikte ve kapsamda, bütün insanlığın sorunlarına cevap verebilecek derinlikte ve çapta olmalı.
Ancak bundan sonradır ki, yapacağımız köklü teşhislerin ve tespitlerin, sunacağımız uzun soluklu tahlillerin ve tasvirlerin, derinlikli tariflerin ve tekliflerin bir karşılığının olması sözkonusu olabilir.
Söylenen sözün bir karşılığı yoksa, olmayacaksa, bir değeri de, anlamı da, yeri de yoktur ve olmayacak demektir.