Postmodernizm, felsefî olarak Batı uygarlığının çöküşünü ama iktisâdî olarak ise dünya üzerinde mutlak hâkimiyet kurmasını sağladı.
Batı uygarlığının dünya üzerinde -tabir câizse- mutlak hâkimiyet kurabilmesi, felsefî temellerinin felsefî olarak zayıf olmasıyla mümkün olabilmiştir.
MODERN DÜŞÜNCE: DÜŞÜNEMEYEN İNSAN
“Nasıl yani?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Şöyle izah edeyim: Modern Batı felsefesi, felsefe olarak, dünyanın, eşyanın, insanın ve hakikatin kavranması çabası söz konusu olduğunda zayıf bir felsefedir, derinlikli bir felsefe değildir. Modernlerin de, postmodernlerin de “gücü” buradan geliyor, eğer buna “güç” denirse tabii. Ortada felsefe ya da düşünce olarak aldandırılmayı hak edecek bir çaba da yok, birikim de.