Yusuf Kaplan Yeni Şafak Gazetesi

Ezberler çöpe: Lozan, bizim ölüm fermanımızdı!

Bu ülkeye Sevr'de ölüm gösterildi ama Lozan'la sıtmaya razı edildi Türkiye. Lozan, bizim ölüm fermanımızdı: Türkiye, dışardan işgal edilemedi ama laik elitler tarafından tepeden laikleştirilerek...

30 Eylül 2016 | 5.509 okunma

Bu ülkeye Sevr'de ölüm gösterildi ama Lozan'la sıtmaya razı edildi Türkiye.
Lozan, bizim ölüm fermanımızdı: Türkiye, dışardan işgal edilemedi ama laik elitler tarafından tepeden laikleştirilerek, İslâmî iddiaları yok edilerek, içerden ele geçirildi.
Fiilen sömürgeleştirlemeyen bu ülke, Lozan süreci'yle birlikte laikleştirildi ve dolayısıyla zihnen kendi kendini sömürgeleştirme sürecine girdirildi.
Sonuçta, dünyada dışardan sömürgeleştirilemeyen tek ülke Türkiye, içerden kendi kendini sömürgeleştiren yine tek ülke olarak tarihe geçti!
Özetle: Türkiye, Lozan süreci'yle birlikte kaskatı bir laikleşme / Batılılaşma çıkmaz sokağının eşiğine sürüklendi; böylelikle Batılı emperyalistlerin önündeki en büyük potansiyel engel bertaraf edildi.
LOZAN: İSLÂMÎ İDDİALARIMIZIN TERKEDİLMESİ
Lozan Antlaşması'ın yıldönümlerinde hep o bildik içi boş, hayalî nutuklar atılır: Lozan, “Türkiye'nin bağımsızlık ve çağdaşlaşma mücadelesinde bir dönüm noktasıdır” denilir.
“Hangi bağımsızlık” ve “hangi çağdaşlaşma mücadelesi”?
Söylenen şey şu: “Lozan, Türkiye'nin misak-ı millî sınırlarının belirlenmesinde ve devrimlerin temelini teşkil eden, ülkedeki bütün kurumların, hatta günlük hayatın laikleştirilmesi sürecinde kilit rol oynayan kilometre taşlarından biridir”.
Ne demek bu?
Osmanlı'yla ve İslâm'la bağlantıları kesinkes koparan bir sürecin başlatılması demek.
Nitekim bu gerçeği dünyaca ünlü sosyal teorisyenlerimizden Şerif Mardin, “Türk modernleşmesi” genelinde şöyle telâffuz eder: “Türk modernleşmesi, Türkleri İslâm kültüründen uzaklaştırma çabasıdır.”
Peki bunun, “Türkiye'nin bağımsızlaşması”yla ve “çağdaşlaşması”yla alakası ne?
Bir kere, Lozan dolayımında, “Türkiye'nin bağımsızlaşması” ile “çağdaşlaşması”ndan kastedilen şey aynı: Türkiye'nin laikleşme sürecine girmesi, önceden İslâm'a göre tanımlanan ve yapılandırılan siyasî, ekonomik ve kültürel iktidar aygıtlarının, sonuç itibariyle Batılıların çıkarlarını garanti altına alan değerlere, dinamiklere göre tanımlanmaya ve yapılandırılmaya başlanmasıdır.
Lozan süreci, Türkiye'nin resmen Osmanlı'dan ve dolayısıyla İslâm kültüründen koparılması ve Batı'ya bağımlı hâle getirilmesinin bir başka adıdır.
Başka bir ifadeyle, Batılılar tarafından fiilen teslim alınamayan Türkiye'nin zihnen (İslâm'dan uzaklaştırılarak) “teslim bayrağı çekmesi”, bütün medeniyet iddialarından vazgeçtiğini küresel sistemin lordlarına açıkça deklare etmesidir.
İyi de, “bağımsızlaşma” ve “çağdaşlaşma” bunun neresinde?
BİR TERMİNATÖR OLARAK LOZAN
Tanzimat'la birlikte başlayan süreç, hastalıklı bir savunma psikolojisi'nin ürünüydü.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mısır seyahati 24 Kasım 2024 | 191 Okunma Tefekkürün hür kalesi: Bilginin hıfzı 22 Kasım 2024 | 191 Okunma Kuşanmadan kuşatamazsın: İlim, İrfan, Hikmet ekseninde Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu 18 Kasım 2024 | 178 Okunma Yahudiler Hollanda’yı nasıl dönüştürüyor? 17 Kasım 2024 | 487 Okunma Entelijansiyası olmayan bir ülke, bağımsızlığını da varlığını da sürdüremez!  15 Kasım 2024 | 264 Okunma