Fatih'in torunları olduğumuzu söylüyoruz övüne övüne ama
Fatih'in, gemileri niçin karadan yürüttüğünü bilmiyoruz bile!
Nedir bu?
Tarih yapmış, tarihin akışını şekillendirmiş bir medeniyetin
çocuklarının tarihsizleşmesi, tarih bilincini yitirmesidir,
elbette!
GEÇMİŞ'LERİNİ BİLMEYENLER, GELECEĞE EMİN ADIMLARLA
YÜRÜYEMEZLER
İlke şu: Tarih, geçmiş'le ilgilidir ama gelecek'le ilgilenir.
Geçmişlerini bilmeyenler, geleceğe yürüyemezler.
Tarih bilincini yitiren bir toplum, özellikle de toplumun önünü
açması beklenen sözümona “aydınlar”, zihnî felçleşme ve körleşme
yaşar. Sadece tarihe değil bugüne de, geleceğe de şaşı bakar; önünü
de arkasını da, bugününü de yarınını da, ülkenin önündeki engelleri
de imkânları da göremez. Ve geleceğe aslâ emin adımlarla
yürüyemez.
O yüzden fetih'le işgal'i karıştırır. Metamorfoz yemiş, pergelini
şaşırmıştır çünkü.
Soru şu tam bu noktada: Bir ülkenin 'aydın'ları, fetih'le işgal'i
niçin birbirine karıştırır ve aradaki ontolojik farkı niçin göremez
ki?
Sömürge kafalı oldukları, bu topluma her zaman Batılı, dolayısıyla
yabancı gözlüklerle ve şaşı baktıkları, o yüzden de zihinleri işgal
altında olduğu ve körleştiği için, elbette ki!