Bizim toplumumuzda Şiî düşmanlığı yoktur. Aliosman gibi isimler yaygındır. Ehl-i Beyt sevgisi’nin Şiilerden geri kalan yanı yoktur bizde. Ama İran’da ve Şia’nın hâkim olduğu yerlerde Ehl-i Sünnet düşmanlığı diz boyudur. İran’da dolaşırken, üzerinde “Lanet olsun Ömer’e!” yazan çoraplar giyen insanları gördüm.
İranlılar, her yerde “Vahdet, vahdet” diye laflar ederler ama hiçbir yerde bunu gerçekleştirmezler! Vahdet, vahdet diye diye büyük Sünnî vahşetleri işlerler! Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da, Yemen’de İran devriminden sonraki Sünnî düşmanlığı ve vahşeti zıvanadan çıkacak kadar kontrolden çıkmış durumdadır.
ÜÇ ÇIBANBAŞI: BÜYÜK İSRAİL, ŞİA YAYILMACILIĞI VE KÜRT DEVLETİ AYARTISI
Küresel sistemin iki kurucu aktörü, İngilizler ile Yahudiler (özellikle Yahudilerin kontrolündeki hatta esaretindeki ABD yönetimi), önümüzdeki yüzyılları şekillendirecek, Batılıların (aslında Yahudilerin) dünya üzerindeki hâkimiyetini pekiştirecek üç stratejik hamleyi hayata geçirme mücadelesi veriyorlar.
Birincisi, Büyük İsrail projesinin adım adım ete kemiğe büründürülmesi.
İkincisi, İran’ın İslâm dünyasında İsrail’den sonra ikinci çıbanbaşı aktör olarak...