Göç olgusu, köklü anlam değişiklikleri geçiriyor son beş asırdır...
Göçebe toplumlardan yerleşik toplumlara, oradan “sanal göçebelik hayatı” yaşayan insanlara geçiş süreci çok travmatik oldu...
Önceden toplumlar yer değiştiriyordu: Mekânda gerçekleşen bir yolculuk eylemiydi göç olgusu.
Bugün göç olgusu, artık zihinsel olarak gerçekleşiyor; mekân duygusunu, aidiyet bilincini buharlaştıracak niteliksel bir dönüşüm gerçekleşiyor...
Ancak göç olgusunun kendisinde yaşanan bu niteliksel değişim, niceliğin, araçların hükümran olduğu, anlamın anlamsızlaştığı, değerin değersizleştiği, hayatın çölleştiği hakikat fikrinin yitirildiği, güçlünün haklı olarak görülebildiği darwinyen orman kanunlarının hükmünü icra ettiği kaotik bir felâketin eşiğine fırlatıyor bütün insanlığı...
KÜRESELLEŞME SÜRECİ: ÖLÇEK BÜYÜMESİ AMA UFUK DARALMASI