Yazının sonunda söyleyeceğim şeyi başında söyleyeyim:
Gülenizm, İslâm'ı dönüştürme projesidir ve Kemalizm'in çocuğudur.
Kemalizm, Gülenizm'e 40 yıl boyunca “can” verdi; Gülenizm ise, Kemalizm'e kan veriyor, önünü açıyor şimdi...
ÇAĞI VE KENDİMİZİ TANIMADAN ASLÂ!
İçinde yaşadığımız çağı da, kendimizi, kendi dünyamızı, medeniyet dinamiklerimizi de tanımıyoruz. O yüzden yaşadığımız sorunları anlamakta ve aşmakta çok zorlanıyoruz.
İçinde yaşadığınız çağı tanıyamazsanız, tanımlanırsınız, demiştim. Tanıyamadığınız ve sürekli tanımlandığınız bir çağı değiştirme iddiasında bulunamazsınız.
İçinde yaşadığınız çağı tanıyabilmenin yolu, kendinizi iyi tanımanızdan ve kendiniz olarak tarihe müdahalede bulunabilecek bir özgüvene, dolayısıyla çağı dönüştürebilecek ölçüde esaslı bir entelektüel birikime sahip olmaktan geçer.
Kendini tanıyamayan toplumlar, tarih yapamazlar.
Tarih yapmalarını mümkün kılan ruhköklerini ve anlam haritalarını yitiren toplumlar, aslâ tarih yapamazlar, başkalarının yaptıkları tarihte tatil yaparlar sadece. Ve tatil, tabiatı icabı geçici olduğu için, bir süre sonra biter ve tarihte tatil yapan toplumlar da tarihten silinir giderler.
MODERNLİK, İNSANI TANRILAŞTIRDI, İNSAN KENDİNİ DE UNUTTU
İçinde yaşadığımız dünya nasıl bir yer? Bu dünyada bizim bir yerimiz var mı?
Hem çağ'la, içinde yaşadığımız dünyayla hem de kendimizle, bu dünyadaki yerimizle ilgili iki yakıcı soru bu.