Yusuf Kaplan Yeni Şafak Gazetesi

Hakikat yolunda: Gönüllerin seyahati

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac Kültür dünyamızın ve Milli Eğitim tarihimizin seçkin şahsiyetlerinden biri de merhum Muallim Cevdet Bey’dir. Onun hem Milli Eğitim sahasında hem de genel...

03 Kasım 2024 | 0 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Kültür dünyamızın ve Milli Eğitim tarihimizin seçkin şahsiyetlerinden biri de merhum Muallim Cevdet Bey’dir. Onun hem Milli Eğitim sahasında hem de genel kültür konularında tam bir ayaklı kütüphane olduğunu, Osman Nuri Ergin, 748 sayfalık kitabında uzun uzun anlatmaktadır. Bu vesileyle belirtmek isterim ki Milli Eğitim camiamızın böyle bir esere bigâne kalması büyük bir eksikliktir.

Muallim Cevdet bütün ömrünü talebe yetiştirmeye vakfettiği için, ayrıca genç denilebilecek bir yaşta vefat etmiş olmasından dolayı kendisinden beklenilen eserleri kaleme alamadı. Yazmaya başladığı bazı eserler de -maalesef- yarım kaldı. Mesela, “Tarihi Sözlük” bunlardan biridir. Merhumun bu çok önemli çalışmasının ancak altı forması basılabilmiştir. Onun diğer bir önemli eseri ise 450 sayfalık “İbn-i Battuta’ya Zeyl” isimli araştırmasıdır ve bu eserini yazarımız Arapça olarak kaleme almıştır.

Muallim Cevdet’in küçük çaplı eserlerinden biri de “Zamanımızda Usul-ü İnşa ve Muhabere” adını taşımaktadır. 358 sayfalık bu kitabın ikinci bölümü sanki bir “intihabat” (seçmeler) mecmuasıdır. Eskiler bu isim altında hazırladıkları kitaplarda seçme şiirlere, önemli metinlere yer verirlerdi. Ayrıca “Güzel Yazılar” adıyla hazırlanan bazı kitapların olduğunu da biliyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam Süleyman Şevket bu minval üzere bir antoloji hazırlamıştır.

İşte Muallim Cevdet’in de yukarıda ismini verdiğimiz kitabında böyle ilgi çekici konular bulunmaktadır. Mesela, “Mevlid-i Şerif Beni Terbiye Etti” başlıklı yazı bunlardan biridir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun kaleminden çıkan bu yazı, Osman Nuri Ergin Bey’in de dikkatini çekmiş olmalı ki onu da metin olarak eserine alma lüzumunu duymuş. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu sadece romancılığıyla tanıyan okuyucularımıza onun böyle cesur ve ilgi çekici yazılara da imza attığını hatırlatmak için “Mevlid-i Şerif Beni Terbiye Etti” başlıklı bu metni aşağıya alıyorum:

Ünlü romancımız dini edebiyatımızın şaheseri olan ve Süleyman Çelebi tarafından “Aşk-ı Nebi” ile kaleme alınan Mevlid-i Şerif’in hassas kulakları nasıl etkilediğini, hüşyâr gönülleri ne derece dalgalandırdığını şöyle anlatıyor:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tefekkürün hür kalesi: Bilginin hıfzı 22 Kasım 2024 | 161 Okunma Kuşanmadan kuşatamazsın: İlim, İrfan, Hikmet ekseninde Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu 18 Kasım 2024 | 177 Okunma Yahudiler Hollanda’yı nasıl dönüştürüyor? 17 Kasım 2024 | 484 Okunma Entelijansiyası olmayan bir ülke, bağımsızlığını da varlığını da sürdüremez!  15 Kasım 2024 | 261 Okunma Maarifin dirilişi: Medeniyetin kalp ve zihin yolculuğu 11 Kasım 2024 | 191 Okunma