Hz. Peygamber’i (sav) nasıl anlayabileceğimiz meselesi üzerinde kafa patlatmaya devam ediyoruz bu yazıda da. Bu kez Hz. Peygamber’in tarih-kurucu rolüne, konumuna, yer’ine dikkat çekmek niyetindeyim.
ALLAH’A VE RESÛLÜNE İTAAT NE DEMEK?
Kur’ân-ı Kerîm’de Allah Teâlâ, Allah’a ve Resûlü’ne itaat vurgusu yapar. Bu vurgu, meselenin püf noktasıdır. Bu vurgu, Hz. Peygamber’in konumu ile Allah’ın konumunu eşitlemez -hâşâ! Öyle şey olur mu! Allah’a ve Resûl’üne itaat vurgusu, peygamberimizin ilâhî bir tabiata sahip olduğuna dikkat çekmek için değil, onun konumunun akîdevî boyutuna dikkat çekmek için yapılmıştır. İslâm’ın en güçlü olduğu yer, akîdesinin sade, sarih ve muhkem olmasıdır. Yaratıcı olarak Allah’ın konumu ile peygamberler dâhil bütün yaratılanların konumu apaşikâr bir şekilde birbirinden ayrılmış, bunun altı her fırsatta özenle çizilmiştir,
Allah’a ve Resûlü’ne itaat meselesi, ilâhî bir konuma değil, akîdevî bir duruma işaret eder. Hz. Peygamber’e itaat meselesi, bir iman meselesidir. Hz. Peygamber’in fiilleri, Allah’ın emirlerinin hayata geçirilmesi, ete kemiğe büründürülmesidir. Burada Müslümanların üzerinde kafa yormaları...