Oryantalistler, Hz. Peygamber’in (sav) konumunu tartışmaya açıyorlar. Niçin böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorlar, diye sorulabilir…
Bunun en azından iki ana sebebi olduğunu söyleyebiliriz.
Birincisi, Hz. Peygamber’in akîdevî konumunun, tevhid akîdesinin korunmasını, teminat altına alınmasını, insanların daha önceki insanlık tarihi tecrübelerinde de çok aşikâr bir şekilde müşâhede edildiği üzere, her tür putperestliğin önlenmesini sağlıyor olmasıdır.
İkincisi de, akîde’nin ve Hz. Peygamber’in akîdevî konumunun korunuyor olması; insanın hür iradesinin ve özgürlüğünün de teminat altına alınmasını mümkün kılıyor olmasıdır.
İlk yazıda bu iki temel meseleyi nazarî olarak ve muhkem bir felsefî dille izah etmeye çalışmıştım. Burada ve daha sonrasında kaleme alacağım bölümlerde ise, Hz. Peygamber’in konumunun, yerinin ve çok katmanlı fonksiyonunun nasıl bir görünüm arzettiğini ve bütün bunların bizim ve tabiî bütün insanlığın ve canlı varlıkların hayatı için ne anlam ifade ettiğini etraflıca ele almaya ve vuzûha kavuşturmaya çalışacağım âcizâne…
Hz. Peygamber’in (sav) hem İslâm’ın hem insanlık tarihinin hem de canlı / tabiat tarihinin yani bütün...