Bugüne kadar, yaklaşık iki asırdır, Türkiye'nin kaderini -başta
İngilizler olmak üzere- Batılı ülkeler belirliyordu.
Artık iki asırlık sürecin sonuna gelindi: Bundan böyle Türkiye,
önce kendi kaderini -Allah'ın inayetiyle- kendisi belirleyecek,
sonra da bölgenin ve Avrupa'nın kaderini belirleyecek bir konuma
doğru adım adım ilerleyecek...
ZİLLET SÜRECİ BİTECEK, İZZET SÜRECİ BAŞLAYACAK...
Avrupa'yla yaşadığımız iki asırlık zillet süreci bitecek,
artık bizim inisiyatif almaya başlayacağımız yeni bir
süreç, izzet süreci devreye girecek...
Türkiye-Avrupa ilişkilerinde köklü bir kırılma süreci yaşanıyor;
bu kırılma süreci, yeniden-kurulma sürecine evrilecek...
Söylediklerimden Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizin biteceği
şeklinde bir sonuç çıkarmak yanlış olur.
Avrupa'yla da, Amerika'yla da ilişkilerimiz bitmeyecek; bizim
belirlenen ve şekil verilen değil, belirleyen ve şekil veren,
kısacası, nesne değil özne olacağımız yeni bir niteliğe
bürünecek...
Bu, nasıl olacak, diye soruyorsunuz, doğal olarak.
TÜSİAD: TÜRKİYE'NİN EKONOMİK SERMAYESİ DEĞİL KÜRESEL SİSTEMİN
POLİTİK SERMAYESİ
Elbette ki, kolay olmayacak. Ama olacak bu.
Şöyle ki: Türkiye hem maddî hem de manevî olarak atılım yapacak;
böylelikle Batılıların Türkiye'yi içerden ve dışardan “vurma” ve
“karıştırma” girişimleri ve tezgâhları püskürtülecek.
Türkiye, son on yılda, gözle görülür bir maddî
atılım gerçekleştirdi; Türk ekonomisi, dünyanın 17.
ekonomisi hâline geldi.
Ekonomide bu büyüme trendinin bilişim sektörü başta olmak üzere
geliştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor.
TÜSİAD gibi aktörler, esas itibariyle, Türkiye'nin ekonomik
sermayesi değil, küresel sistemin politik sermayesi.
Bunu aslâ unutmamak gerekiyor.
O yüzden bu tür ekonomik örgütler, 28 Şubat sürecinde de, 2001
ekonomik krizinde de küresel sistemin Truva atı gibi hareket
ettiler; sermayeyi dışarı kaçırdılar ve ülkeye büyük darbe
vurdular!
GÜÇLÜ YERLİ EKONOMİ VE ÜRETİM EKONOMİSİ OLMADAN ASLÂ!
Bu nedenle, güçlü bir yerli ekonominin kurulması şart. Türk
ekonomisine yön veren TÜSİAD gibi aktörler, gerçekte,
Türkiye'nin çıkarlarını değil küresel sistemin çıkarlarını koruyup
kollayan, aslında Türkiye'nin altını oyan küresel sistemin
kapıkulu gibi faaliyet gösteren celladına âşık tasmalı
çekirgeler.